30 Ekim 2017 Pazartesi

Yaprak dökme mevsiminden sonra,kış artık yüzünü göstermeye başladı. Hala soba yakanlar var mı diye düşünürken bir evin bacasından simsiyah duman çıkıyordu. Yaydığı kokuyu özlemişim desem inanır mısın? Hemen sağ tarafımda 4 kilosu 5 liraya mandalina satan bir abi var.
Zahmetli hiç birşeyi sevmediğimiz gibi tatlı sulu, çekirdeksiz mandalin almak isteyenleri davet ediyor..
Hergun hemen hemen bu saatlerde birbirinden farkli ama ayni saçma hayati yasayan pek çok insanla aynı havayi soluyorum. Başımı kaldırıp tekrar baktığımda yüzlerinde hic eksik olmayan gülümsemeleri ile etrafa neşe saçan çocuklar var..
Kovalamaca oynayan çocuklar, arkadaşı ile dalga geçip koşuşturanlar..
Köşe de durup dedikodu yapan teyzeler, yeni aldığı elbise ayakkabıyi göstermek için gösteriş yapanlar, sevgililerini ve ondan hoşlanan çocuğu anlatanlar..
Az ileride baska bir kızı kesenler, işten ayrılan babalar, rüzgarın ayaklarımıza serdiği yapraklar..
Zil çaldı :)
Görüşürüz.


24 Ekim 2017 Salı

Birisinin gözlerinin içine bakmak için beklerken,
Birileri hep gözlerine bakmıştır.
Birisi seni anlasın diye çabalarken,
Birileri tamda istediğin gibi seni anlamıştır.
Birisi saatlerde konuşsun diye beklerken,
Birileri saatlerce seninle konuşmuştur.
Birisi ilgi gostersin diye beklerken,
Birileri hep ondan önce davranmıştır.
Birisi "özledim" desin diye beklerken,
Birileri yokluğunu farketmiş "nerdesin?, özlendin" diye mesaj atar.
Birisi hep uzaktır, birileri hep en yakınında..
Birisi dönmek bilmez,
Birileri farkedilmek için can atar.
Sense burnunun dikine gidersin.

Bazen bir şey söylemek istemezsin.

23 Ekim 2017 Pazartesi

Hayatımın en boktan haftasına başladım.Sorunları çekmede üstüme yoktur.Daha evden çıkmadan aksilikler başladı, tam çıktım yere kapaklandım. Dua etmeliyim ki ayağımı burkmadım. Lakin çocuklukdan kalma diz yaralarına yenisi ekledim.
Beyaz etek giyicek günü de tam seçmişim. Yeniden kıyafet değiştir, kombin yap ve acele et!
Üstüne birde ardı arkası kesilmeyen çağrılar..
Bazen nasıl katlanıyorum diye düşünmeden edemiyorum.
Gözümde cazibesini yitirmiş o kadar çok şey var ki..
Mecburiyet mi?
Canları cehenneme..
Sıcaklığı severler.
:)

11 Ekim 2017 Çarşamba

Ya yaşat,
Ya öldür,
Ama asla yaralı bırakma.

Onca zaman sana bakarken,
Ben sadece senin yokluğuna kendimi alıştırıyormuşum.
İkimizde dönemezdik.
Ben belli edemediğim gururumun altında ezilirken, sen çiçekli yollarda yürüyormuşsun.
Boşlukta hissediyorum kendimi.
Gidişinin bana yaşattıklarını asla bilemezsin.
Umursadığını düşünmeyi çoktan bıraktım zaten.
Pek çok şey geride kaldı.
Hayaller, umutlar...
En çokta yaptığım seylere olan inancımı kaybettim.
Kırgın değilim, kızgınlığım kendime..
Boşuna anlam yüklemişim adına.
Noktasına hep virgül koyarken kendi kalbime bir çelme takmışım.
Ikimiz içinde zaman çok farklı akmış.
Sana hiç veda etmedim,
Hoş sende bana hiç edemedin..
Tesekkür mü etmeliyim yoksa gidişine ağız dolusu küfür mü bilemiyorum.
Belkide susmalıyım, öncesinde de yaptığım gibi..
Yorgunum..
Ve hiç bir tatilin geçirmeyeceği türden.
Herkesin yaralarını kendisi sarması lazım.Seninle yeniden karşılaşırsak şayet,yeni hikayelerimiz olması dileğiyle.
Hoşça Kal.

6 Ekim 2017 Cuma


Tamam ağladım.
Etkilendim..
Uzun zaman sonra ilk kez izlediğim bir filmi yaşadım.
"İnsan uyuduğu yere değil, yanında uyumak istediği kişiye aittir."
Ne adım Çiçek, ne edebiyat hocasına aşıģım.. Ama bir şey oldu,
Sızım sızım sızladı.
Tarifi yok işte..
Anlatamıyorum.

4 Ekim 2017 Çarşamba

İçim de anlamlandıramadığım bir mutluluk peydah oldu.Hayır anlatacak kadar matah birşey değil ama yerimde duramıyorum..
Belki hastalığın geçmesi,
Belki geceye nispet doğan sabah güneşi..
Sonbahar rüzgarı kimbilir yüzümü okşayan,
Dalında kurumuş savrulmayı bekleyen yaprak misali..
Mevsimi geldi diye toplanan mandalina kokusu..
Bir kırmızı kazağın getirdiği canlılık içimde kelebekleri hareketlendiren..
Ozel hissetmeni sağlayacak mesajları yazan dostlar..
Özlemler, birikimler..
Sabah kahvaltısın da siyahına vurulduğun zeytin..
Yok yok bence fazla pişmesiyle marmelet haline gelen " anne eli değmis ayva reçeli"
Her zaman ki kahkahasını atıp dosta düşmana ilan eden " babam".
Iyi vakit geçirdiklerini söyleyen akrabalar,
Insan pek çok neden biriktirebiliyor, kıyıya köşeye saklanmış "mutluluğuna".