23 Haziran 2016 Perşembe

Bazı günleri  erkenden bitirmek istiyorsun. Çok fazla onsuz gibi..  Ya da onsuzluk çok fazla basmış gibi.
Tüm işler bitsin, yapmam gerekenler bitsin, dünyanın en güvenli sığınağı yorganımın altında yatayım, eşsiz bir uykuya dalayım, biraz  da olsa soyutlanayım istiyorsun. Yatağı insana devekuşu gibi hissettiriyor. Dertlerin seni bulamayacağı, düşünmekte ve hayal kurmakta özgür olduğun sadece sana özel olan vakti orada geçiriyorsun. Onu düşünmekte özgürsün.
Hayallerinde belki senin yanında, belki sana asla seni bırakmayacağını söylüyor.
O kadar güzel ki herşey..
Uykuya olan aşkın bundan olmasın?
Yüksek ihtimalle :)
Seni öfkeme şahit tutamam, olsa olsa aşkıma tutarım...
Tutkuma belki..
Müsait olursan hani belki uğrar mısın bu akşam hayallerime?



22 Haziran 2016 Çarşamba

Yine herşeyi berbat ettin.
Aferim Sevim!
Sen hiç birşeyi haketmiyorsun, kendini bununla kandıran koca bi aptalsın.
Bütün gard alışların boş..
Güçsüz ve zayıfsın.
Zaman öyle orospusun ki..
Sen bana ölümü hatırlatırcasına sevdiklerimi bir bir alıyorsun.
Ve yine yetmiyor sana zaferlerin,
İspatlamaya çalıştıģın nedir? Acizliģim mi?
Benim tohumlarım ana rahmime  yerleştiği an kazanmıştın sen oysa..
Bilmez misin acı güçlendirir beni pes dedirtmez.
Bugüne dek öğrenemedin mi?
Ben senden onca ders aldım da sen bir bunu idrak edemedin mi?
Vazgeçme sen..
Yanılt beni her yaslandığım dalda bir kez daha.
Ne ben guvenmekden bıkarım ne sen çaresiz koymaktan.
Ne ben sevmekten cayarım ne sen kaybettirmekten.
Olsun varsın bu savaş, ben toprak oluncaya dek sürsün benimle..
Sana karşı tüm zırhlarımı kullandım şimdiye..
Artık kılıcı almanın zamanı geldi elime..
Bazen karşı cins hakkında atıp tutmak ve genelleme yapmaktır hayat. Bazen suamak için kendini mıncıklamak.
Bazen "bomboktur" hayat..
Bazen sevdirir kendini..
Bazen katildir,
Bazen kurban..
Ve bazen hayat "sen" sindir.

20 Haziran 2016 Pazartesi

Hiç iyi şeyler bekleme benden.
Yine sıkıcı ve tatsız bir günü daha geride bırakıcam. Hersey herkes bana inatken göz kapaklarımı kapatmamak için uğraşıyorum. 
Şuraya "mutlulukdan öldüm" yazmayı o kadar çok istiyorum ki!
Ama bize hep küçük şeylerden mutluluk çıkarmayı;
Başka şansın olmadıģına,
Yarım yamalak hayatına, yalan yanlış insanları da katıp yola devam etmeyi,
En dibi görüp, "lan buda öldürmedi ya" daha ölmezsin demeyi ögrettiler.
Derimiz kalınlastı...
Ölünce postumu assınlar.


18 Haziran 2016 Cumartesi

Merhaba adam;
Anlatsam inanmazsın içimden çıkanlara.
Anlatsam anlamazsın bile zaten..
Hayır sana beyin özürlü demeye çalışmadım da...
Ben bile kendimi zor anlıyorum, içim de ortaya karışık menü var.
Sesleri birbirine girmiş, tozlanmış piyano tuşları..
Ya da telleri kopmuş bir keman işte.
Her birinden gelen başıboş, gereksiz, eserikli sesler.
:D
Söylesene, ya gece çökmeseydi üzerimize?
O canım ayın kalır mıydı bir değeri gözümüzde?
Sanki hayat yeterince bitirmiyordu kalan takatimi. Boş zamanlarımı, bir türlü bulamadığım kendime harcadım.
Tarifsiz mutluluğun pesindeyim.
Son şansım sen misin?
Şasırt beni.
:D

13 Haziran 2016 Pazartesi



Daha önce paylaştım mı?
Bilmiyorum.
Keyifle dinlediğim şarkılardan biridir.
Gel gör ki bendeki keyifsizlik baki olduğu için, hiç birşey şuan ki ruh halimden çıkmama sebep olmuyor.Yada seviyorum bu hallerimi, sorun olmayınca hayatımda kendimi anlamsız buluyorum.
Kazanıp yada kazanmayacağımı bilmeme rağmen güreşmeyi seviyorum.
Ne demiş Ali Lidar;

''İnsanın canının yanmasından çok daha acı bir şey var, artık canının yanamaması!''

Sanırım tam olarak bu benim sorunum.
Artık canımın yanamaması.
Kaç kez meydan okudum, bana mısın?
Demedi.

Hayırlı sahurlar efendim.
Yine vücudumun her tarafını suyla doldurdum. Artık  geriye kalan sabaha kadar uykunun en tatlı yerinde kendini tuvalette bulmak.
Buraya kadar olan kısım her sahurdan sonra aynı.
Birde bu söz kesinlikle benim için söylemiş "açken ben ben değilim "
Bambaşka bir insana dönüşüyorum.
Gördüğümü, duyduğumu, okuduğumu bir fiil herşeyi yanlış anlıyorum.
Erken menapoza girmiş kadınlar gibiyim.
Utanmasam buluttan nem kapıcam.
:D

12 Haziran 2016 Pazar

Bazen hiç kimsenin senin samimiyetini haketmediģini düşünürsün.
Gereksiz sorgular, anlamsız geçiştirmeler..
Neyi istediğimi bilmiyor olmam;
Neyi istemediğimi bilmediğim anlamına gelmez.
Git gide kendimi soyutluyorum.
Belki ramazanın etkisidir bu amaçsız karın ağrıları, ama elbet dinecek.
O zaman hangi maskenin ardında ki yüze bakmalıyım?