28 Şubat 2018 Çarşamba

Ah bir bilsen ne çok özlemler biriktirdim sevgilim; sana dair,
senden olan, senle başlayan, sensiz biten...
Kendimi  gardan trene verip sana uğurlayasım var.Beni yüreğinde misafir eder misin?
Mümkünse yalnız kalayım orada, zira kendimi sende dinlemeye ihtiyacım var.
Ne zaman seni yazsam karmaşık hisler deryasında savruluyor yüreğim !
Fırtınana kapılıyorum.
Dalgaların kâh o yana, kâh bu yana savuruyor beni...
Sende hissettiklerim ;bir tutam yürek sızısı, biraz gülümseme , bir parça heyecan, biraz tutku, biraz öfke, biraz yalnızlık , bir parça mutluluk, az biraz yorgunluk, ucundan azıcık hüzün, kıyısından köşesinden korku, çokça özlem, sonra sevgi,hırs,efkâr...
Hepsini toplasak ne çıkar acaba ? Aşk mı ?
Peki seninle beni toplasak ? Biz mi ?
Yada boşver hepsini, en iyisi, sen yine kendinle çarp beni !

27 Şubat 2018 Salı

Bugün eski bir şarkının notalarında sana rastladım sevgilim, tam boğazıma düğümlendin yine.
Oluyor bu aralar alışkanlık yaptı sanırım, düğümlenip orada öylece kalıyorsun bir yumru misali. Yutkunsam bir daha gelmeyecekmişsin gibi , yutkunamıyorum.
Ben bu sevda masalında;  sen dersinden, sende kaldım sevgilim geçemiyorum.
Hasret dediğin altı harfli bir kelime lûgatta, ancak hiç bu kadar içi dolu olmamıştı benim lûgatımda ...
Hasrete dair ne varsa tadıyorum, varlığınla yokluğun arasında kaldığım o ince çizgide...
Sayfalar dolusu anlatsam sana kendini, oturup bir kere daha severdin sende seni, hem de deliler gibi....

Olduğu gibi bırakıyorum, bozulmasını istemediğimden.

20 Şubat 2018 Salı

Şu sıralar hayatımda ki hapşırık gibisin.
Ne geldiğin belli ne geleceğin..
Delirtiyorsun beni.

13 Şubat 2018 Salı

Gölgeler düşmüş şehrimin aydınlıklarına,her birinde sana dair izler...Karanlık bir köşede saklıyorum seni, kentimin en ücra, en bilinmez köşelerinde. Sen, benim en karanlığımsın en ulaşılmazım,en bilinmeyenli denklemim, en çok kendime sakladığım...Herkes bir hayatın gönül bahçesi olmak ister ya , her bahçenin çiçekleri vakti geldiğinde solup gider, büyüsünü kaybeder. Sen benim bataklığım ol saplanıp kalayım sende , daha derinlere çek beni...
Özlemlere aşina değilim ama sen hep şu genzimi yakmaya devam eden hasret ol... Ayak parmağımı köşesine çarptığım sehpa ol mesela, acısından gülmekle ağlamak arasında kalabileceğim.Olabileceğin en aykırı şey ol şu hayatta ama sadece senden ve benden olan birşey... Bir kara delik ol zaman diliminde, ben sende sonsuzlukta kaybolayım...Kendimden çok yoruldum sende kalıp biraz soluklanayım.
Yazarını kendime sakladım
:)

1 Şubat 2018 Perşembe

"Acaba hic aklına gelmiş miyimdir?" sorusu aklı kurcalayan en sıkıntılı soru olsa gerek.Ayrıldığımızdan beri hiç beni düşündü mü? Yaşadıklarımızı hatırlıyor mu? Peki ya hiç rüyasında gördü mü?
Sorular hızlı yayılan kanser hücresi gibi, ardı arkası kesilmeksizin tüm enerjimizi emer. Düşünüyor olsa birşey değişecekmiş gibi...
Hani hep de benim hakkımda ne düşünüyor acaba deriz. Düşündüklerinin ne kadarını kaldırabileceğimizden haberimiz yoktur.
Bitse de gitsek.
Bir gün biri bana " Hepsi geçecek" demişti, o anlarda ki acımı hatırlamıyorum, neden teselli edildim bilmiyorum, belli ki geçmiş..
Ama "hepsi" geçerken hep "hepsi" geçti, giden her bir esaret duygusu yanında benden güzel olan birkaç parça şeyi götürdü işte..
Eminim sende de var bu sorunlardan.
Kimde yok ki?