Biz o ufacık ayrıntıları evin köşe bucaklarında kalan tozu siler gibi eşelerken karşımızda ki bütünde bir haltın yürümeyeceğini görüp vazgeçiyor bile..
Neler yaşıyoruz?
Nasıl bu kadar şeyi yaşayabiliyor ve yıkılmıyoruz?
Dayanma gücümüz nereye kadar?
Kafayı da sıyırmıyor değiliz hani..
Korkunca ıslık çalan ''korkmuyorum ki'' diye bağıran bir nesiliz biz,
Her gece yatmadan yatağın altında ki canavarı kontrol edenlerden..
En büyük kaybı düşün,
En çok acıtanı..
Çok eskiden sana böyle bir acıyı yaşayacağını ve ayakta kalacağını söyleseler ne yapardın?
Çok ani hayat,
Çok bugün,
Çok boktan...
Sadece senin için değil, sadece baş etme şeklimiz farklı..
Ya da edememe...