12 Eylül 2018 Çarşamba

Her boşluk dolmak için vardır derim de, evden iğne kaybolsa yeri dolmuyormuş onu bir kez daha anladım.
Dün istavrit aldık
Ben hamsiden daha çok severim..
Hatta hamsiyi hiç sevmiyorum
sdfmlşdsmgfdlş
Birazda fazla almıştık, sırf börülce salatası yapıcam diye yorgunlukla markete kadar da gittim.
Hadi onu geçtim annem, abim hasta diye 30 lira ödeyip karpuz almışken.. :D
(içimize oturdu)
Ve babam hayır şuan gitmeyi düşünmüyorum diyip ani bir kararla bugün yola çıkmışken..
Kim yiyecek şimdi salatayı ve maruldan farklı bir salata yiyip beğenecek?
Evde başka hasta da yokken, ve biz bu kadar kaygılıyken karpuza ne olucak?
Mısır unu ile mi yoksa normal unla kızarınca mı güzel oluyor?
Boşversene..
İstavritin suçu ne?
Hepsini yiyemeyecek olmamız mı onu kötü yapan, yoksa tadının kötü oluşu mu?
Hadi canım sende ''eksiğiz ve sizsiziz''.
Benim en huysuz, en göğüs daraltan kalabalığım..
Alışkanlıklarım,  dolmayacak boşluklar bırakıyor...


Şimdi seni düşünürken ,
Zaman mekan kargaşası
Ve ruhta bencilliğin nirvanasın da,
Alabildiğine özlem dolu kramplar eşliğinde,
Garip bir şehrin iklimsel kargaşaları arasındayım.
Sanırsın yağmur yağmıyor da
Gökyüzü;
Bira içmekten mesanesi dolmuş sarhoş gibi, durmaksızın işiyor...
İşemekte bir nevi acıyı atma şekli aslında,
Canın çok yanınca içersin..
Daha çok içersin,
Daha da çok içersin,
İçtikçe mesane dolar.
Doldukça işersin...
Vücuttan attığın tuz, içini yakan acı gibi akıp gider
Kim bilir belki bunca saçma element bir araya gelince
Gökyüzünün de canı yanmıştır
O yüzden yağmıyor da işiyor...
Yağmur altında oyunlar oynayıp,çamura bulanan çocuk olasım geliyor
Gazete kağıtlarından gemiler yapıp,
Her birinin üstüne adını yazıp..
Pencerenin önünde yüzdürmeli diyorum.
Gururla;
Bak senin için ne yaptım ifadesini, en masumane tondan takınıp sana hava atmalı...

Aşkta cesareti olanlar için gelsin.