Dışarı da bulutlanan ve öfkesini bırakmaya hazırlanan yağmurlar,
Birde düşünürken rüzgarın etkisiyle savrulan saçlarım var..
Ellerimi açtım tutamadıklarım bendim.
Tuttabildiğim bir damla bile etmiyordu.
Avuçlarıma sığmıyordun..
Bense dua gibi el açıyordum.
Saçlarım yüzüme düşüyor
Gök gürlüyor, şimsek çakıyordu.
Ben yine işimi gücümü bırakmış sana odaklanıyordum.
Sonra kaldırdım başımı, karaydı mavisine vurulduğum gökyüzü..
Öfkelendi islatirken..
Herseyi savuruyordu ne varsa..
Kaçışan insanlar var
Ne komik oluyormuş oturduğun yerden izlemesi.
Immm
Aramizda kalsin camı açik biraktim etraf da islaniyordu ben gibi..
Burnumu sizlatan toprak kokusunu çekiyordum ciğerlerime..
Oyle hasretmis ki yağmura, kuraklığı bundanmış..
Hadi gel islanalim desem..
Yazar, dolduramadı boşlukları.
Oyle iste bir garip persembe ikindisinden..